link Within

28 Kasım 2009 Cumartesi

BAYRAM KAHVESİ.....

Türk kahvesinin yeri her zaman başkadır. O özel sohbetlerin, özel ağırlamaların, özel anların içeceğidir. Ayaküstü, bir iş yaparken içilecek cinsten kahvelerden değildir. Ona zaman ayırmak gerekir. Yapılışı da ayrı incelik gerektirir, içilişi de.....Ben yapmayı da içmeyi de çok severim. Ama bazı olmazsa olmazları vardır.
Sözgelimi güzel bir tepside ve tertemiz fincanlarla sunulmalıdır.Bir de ;bakır cezvede yapılırsa ,daha bol köpüğü olur. Kahvesinde cimrilik etmemelidir. Ama çamura da kesmemelidir kahveyi. Tam kıvamında. Şekeri size kalmış. Ayrıca; kahvenin alası kısık ateşte, uzun uzun yapılanıdır. Soğuk suya kahve ve şeker atıldıktan sonra ateşe konulmadan iyice karıştırılır. Ateşe koyduktan sonra bir daha karıştırılmaz asla. Köpüğü kaçar sonra...... İlk kabarma hareketinde, birden fazla fincan varsa, biraz biraz fincanlara bu köpük pay edilir. Sonra tekrar ateşe konulur ve iyice kaynaması beklenir. Kaynayınca tekrar o köpüklerin üstüne ağır ağır boşaltılır. Fincanlar önceden sıcak suyla çalkalanarak biraz ısıtılırsa, kahve hemen soğumaz ve daha lezzetli olur. Soğuk fincana dökülürse , şekeri kristalleşme eğilimine girer ve tadı kaçar mübareğin. ....
Ağzınızın tadı hiç kaçmasın......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder